ELMADAĞ KADIN AÇIK CEZA İNFAZ KURUMU
TARİHÇE

İnsanın varolmaya başlamasından itibaren, suç ve suçlu olgusu da aynı paralelde oluşmaya başlamıştır. Eski toplumlarda ceza sistemi daha çok insan bedeni üzerinden cezaya odaklı olmuştur. Kısasa kısas olarak tabir edilen bu sistemde insan, uzuvları kesilmek veya bedenin herhangi bir noktasına zarar verilmesi suretiyle cezaya tabi tutulmuştur. Hapis cezalarına şehir devletleri şeklinde kurulmuş devletler olan Babil, Mısır, Yunan ve Roma'da rastlanılmaktadır. Ancak onlarda da hapis cezaları cezanın infazı şeklinde olmasından ziyade, karar verilme aşamasına kadar geçen süre için uygulanan bir yöntem olmuştur.

Eski Türk toplumlarında ise ceza ve infazı çok farklı değildi. Özellikle konar-göçer bir kültür olması nedeniyle; cezalar, suçun işlendiği anda veya üzerinden çok zaman geçmeden verilmekte ve uygulanmaktaydı. Cezalar, toplum örfünün uygun gördüğü kurallar çerçevesinde verilmekteydi. Yerleşik hayatla beraber suçun niteliklerinin değişmesiyle, cezalarda da farklılıklar gözlemlenmeye başlamıştır. 

Bugün modern anlamda kurulan cezaevlerinin temelleri 16. yüzyılda Hollanda'da atılmıştır. 17. ve 18. yüzyıllardan itibaren ise artarak devam etmiştir. İngiltere,Fransa,İtalya gibi Avrupa ülkelerinde bu anlamda cezaevleri inşa edilmiş olup; bunlardan Bastille Hapishanesi 1789 yılında gerçekleşen ve tüm dünyayı etkisi altına alacak olan İhtilalin de simgesi olmuştur. 

Osmanlı Devleti'nde ise ilk hapishaneler 1856 yılında ilan edilen Islahat Fermanı ile önem kazanmıştır. Akabinde 1871 yılında Sultan Ahmed Meydanı'nda açılan Hapishane-i Umumi ilk koğuş sistemli cezaevi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tarihe kadar, İslam bilginlerinin de etkisiyle, Osmanlı Devleti'nde uzun süreli hapis cezalarına sıcak bakılmamıştır. Cezalar daha çok sürgün, herhangi bir işte çalıştırılma ve çoğunlukla idam olarak uygulanmıştır.

Cumhuriyetle beraber modern hale getirilen hukuk sistemi ile cezaevleri sorununa da değinilmiştir. 1929 yılında ceza ve tutukevleri idaresi İçişleri Bakanlığı'ndan alınarak Adalet Bakanlığı'na devredilmiştir. Bu tarihten itibaren Adalet Bakanlığı suçluyu ıslah edecek ve topluma kazandıracak ceza infaz kurumları inşa etmiş ve akabinde ceza infaz kurumlarını eğitim yuvasına dönüştürmeye başlamıştır.